Bu Blogda Ara

13 Haziran 2021 Pazar

ANTİK MISIR’IN MECZUP FİRAVUNU AKHENATON VEYA IV. AMENOFİS

Giriş

Tarih, bir bilim olarak kabul edildiğinde, “ne yani artık yaptığımız ne varsa gelecek nesiller tarafından bilinecek mi?” sorusu ile karşı karşıya kalmıştır. İnsanlar, yaptıklarının ve yapacaklarının kayıt altına alınacağı gerçeği ile karşı karşıya kalmışlardır. Aslında bunun kendi adlarına iyi bir şey olduğunu tarih onları da geleceğe aktardığında anlayacaklardı. İşin özeti şu; Tarih, herkesi ve her şeyi geleceğe taşır.

Yukarıda da bahsedilen Tarih biliminin taşıyıcı özelliği, Mısır gibi kadim bir medeniyeti bizimle buluşturmuştur. Tarihin gördüğü en büyük ve gizemli medeniyetini inşa etmiş olan Antik Mısırlılar, bu güce ulaşmak için asırlarca sabretmişlerdir. Devlet kurmak zordur. Ancak büyük devlet olmak çok daha zordur. Antik Mısır medeniyeti de çok zor görülen büyük devlet olabilmeyi başarabilmiştir.

Antik Mısır’ın Doğuşu

Antik Mısır, Antik Çağ'daki medeniyetlerden biridir. Kuzeydoğu Afrika'da Nil Nehri'nin denize ulaştığı yarısı çevresinde yayılmış antik bir uygarlıktır. Uygarlığın yayıldığı bölge, bugünkü Mısır toprakları içinde yer almaktadır. MÖ 3.050 yılları civarında kuruluşundan önce, "Aşağı Mısır" (Nil Deltası ve güneyi, şimdiki Kuzey Mısır) ve "Yukarı Mısır" (Teb kenti merkez olmak üzere günümüz Güney Mısır'ı) olarak ikiye ayrılmaktaydı. Uygarlık, MÖ 3.150 dolaylarında ilk firavunun yönetimi altında Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır'ı politik olarak birleştirdi. Hornung (2017)’a göre Yukarı ve Aşağı Mısır’ı birleştiren Kral Narmer’dır. Narmer aynı zamanda Mısır’ın bilinen ilk firavunları arasındadır.

Antik Mısır, bilinen 30 hanedan tarafından yaklaşık 3 bin yıl kadar yönetilmiştir. Bu hanedanlıklar, belli nedenler ile Mısırbilimciler tarafından belirlenmiştir. Her bir hanedan kendisinden önce gelen hanedana ait tarihi mirasa saygı duyar, onları geliştirmeyi amaç edinirdi. Bu sayede Antik Mısır medeniyeti gelişebilir ve büyük bir güç haline gelebilirdi. Ancak her medeniyette olabileceği gibi Mısır medeniyetinde de kendisinden önce gelen kültürü değiştirmeyi ya da tamamen ortadan kaldırmayı düşünen firavunlar olmuştur. Bu firavunlar arasında en bilineni bu dönüşümü gerçekleştiren ve adını tarihe “deli firavun” olarak kazımış Akhenaton’dur.

Akhenaton Kimdir?

Akhenaton veya adını Akhenaton olarak değiştirmeden önce bilinen adıyla IV. Amenofis, MÖ 1353 – 1336 yılları arasında hüküm sürmüş bir firavundur. Babası III. Amenofis öldükten sonra tahta geçen IV. Amenofis saltanatın ilk yıllarında yönetim anlamında eksik olduğundan annesi Teye’den yardım almıştır. 18. Hanedan’ın en sansasyonel firavunudur. Kimi tarihçilere göre dahi kimi tarihçilere göre ise de delidir.

Akhenaton, babası III. Amenofis kadar diplomasiyi iyi yapabilen biri değildi. O tahta çıktığında aklında bambaşka projeler vardı. Akhenaton tahta geçer geçmez babasıyla birlikte çalışan birkaç önemli diplomatı görevden alır. Amaç yapacağı devrimlerin yolunu açmaktır. Akhenaton öncelikle ona muhalefet edeceğini düşündüğü ordu komutanını Suriye’ye yalancı bir sefer planlayarak bölgeden uzaklaştırdı. Daha sonra Kardak sınırları içerisinde 4 tane yeni tapınak yaptırdı. Ancak bu tapınaklar öncekilerinden çok daha farklıydı. Mısır’da yapılan her tapınak Amon-ra’ya atfedilir. Ancak Akhenaton sanılanın aksine yaptığı tapınakları Aton’a atfetmiştir. İşte değişim tam da burada başlamıştır. Amon rahipleri şaşkınlık içinde firavunun yaptıklarını izliyorlardı.


Akhenaton ve Din Devrimi

Akhenaton, daha sonra adını Amenhotep yerine Ahenaton yani “Aton’a hizmet eden.” Olarak değiştirdi. Mısır, artık büyük bir değişim içerisine giriyordu. Dünyada eşi benzeri görülmeyen bir inanış ortaya çıkıyordu. “Tektanrıcılık.”. Mısır bundan önce hep çoktanrılı bir inanca sahip olmuştu. Ancak Akhenaton bunu değiştirmekte kararlıydı.

Aton yeni bir tanrı değildi. Ancak Amon-ra’nın gölgesinde kalmış ikinci sınıf bir tanrıydı. Akhenaton onu en büyük ve tek tanrı yaparak büyük bir değişime imza attı. Akhenaton, artık tek büyük tanrı olan Aton’un yeryüzündeki elçisidir. Akhenaton’a göre firavunlar tanrı değildi. Onlar tanrıların yeryüzündeki elçileriydi. Bu söz aslında ilahi dinlerin temelini oluşturan bir söz olarak da yorumlanabilir. Akhenaton, Aton tanrısına o kadar bağlıdır ki dönemin başvezirinin mezarı başında şunlar yazar; “Sen gök kubbenin ufkunda tüm güzelliği ile doğansın. Sen yaşayan Aton, yaşamın başlangıcısın. Seni oğlun Akhenaton’dan başkası bilmez.”.         

Akhenaton, babasının döneminde mamur olan herkesi görevden alır ve yerine yabancı ve alt tabakadan kişileri getirtir. Amacı; devrimleri karşısında kendisine düşman değil dost olabilecek kişiler seçmektir. Nihayetinde Akhenaton çok büyük bir devrime daha imza atarak devletin merkezini Teb’den Amarna’ya taşır. Bu büyük devrim Mısır halkı tarafından hayretle karşılanmıştı.

Akhenaton Hakkında Teoriler

Akhenaton, incecik uzun yüzlü, uzun boyunlu ve büyük kafalı olarak resmedilmiştir. Bacaklarının çok ince olduğu, kalçalarının ve göğüslerinin de çok geniş olduğu resimlerde göze çarpmaktadır. Bu tuhaf fiziksel görünümün Mısırbilimciler tarafından kronik bir rahatsızlığa da bağlı olabileceği belirtilmiştir. Bazı Mısırbilimciler ise Akhenaton’un hermafrodit (çift cinsiyetli) olabileceğini ileri sürmüşlerdir. Akhenaton her anlamda kendisinden önceki firavunlardan çok farklıydı.

Akhenaton, yaptığı büyük devrimlere rağmen Amon-ra rahiplerine üstünlük kuramamıştır. Hem halkın Aton dinini benimsememesi hem de Akhenaton’un erken ölümü bu dinin yayılmasının önüne geçmiştir. Bazı rivayetlerde Akhenaton’un Amon-ra rahipleri tarafından zehirlendiği yazılmıştır. Akhenaton tektanrıcılık denemesinde başarısız olsa da ileriki dönemler için özellikle batıda tektanrılı dinlerin temelini atmıştır.

Kraliçe Nefertiti

Akhenaton kadar onun eşi olan Nefertiti de tarihte önemli bir yer tutmuş bir kraliçedir. İsminin anlamı “güneş geldi.” dir. Ön Asya kökenli olduğu tarihçiler tarafından belirtilmektedir. Günümüzde Berlin Müzesi’nde sergilenmekte olan büstünde klasik bir güzelliğe sahip olduğu apaçık ortadadır. Karnak’taki Aton tapınağında elinde sopa ile resmedilen Nefertiti uysal bir kraliçe profili çizmez. Bazı kaynaklarda tanrılar tarafından lanetlendiğine kendisini inandırmaya çalışan Nefertiti 6 kız çocuk ve 1 erkek çocuk dünyaya getirdi. 6 kızı bilinmeyen nedenlerle öldü. Lanetlenme nedeni Akhenaton'un davranışlarına bağlandı. Çünkü Akhenaton Amon-Ra'ya ait putların çoğunu yıktırmıştı.      

Sonuç

Akhenaton, tüm yaptıklarının cezasını ölümüyle birlikte adının krallar listesinden silinmesiyle ödemiştir. O bir devrim için yola çıkmış bir firavundu. Akhenaton yaptıklarından pişman mıdır bilinmez ama yaptıkları bir devrin başlangıcı olarak tarihteki yerini alacaktır.                                      


KAYNAKLAR                                                                                                      

Narçın, A. (2013). A’dan Z’ye Mısır. İstanbul: Ozan Yayıncılık Ltd.

Hornung, E. (2003). Ana Hatlarıyla Mısır Tarihi. Z.,A., Yılmazer (çev.), İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

Köroğlu, K. (2013). Eski Mezopotamya ve Mısır Tarihi. Eskişehir: Açıköğretim Yayınları

Vikipedia, “Mısır Tarihi” (2021).

Fagan, B. (Belirsiz). Firavunlar Ülkesi Mısır. Natıonal Geographıc yayınlar